Özkaya Tıp Merkezi Milli Müdafaa Caddesi No:16 Kızılay/Ankara
İnkılap Özkaya Tıp Merkezi İnkılap Sk. No:27 / Kızılay / Çankaya /Ankara
Telefon 0(312) 417 8585

Son Güncelleme Tarihi : Mart 25, 2024

Erkeklerde en sık görülen prostat kanserinde doğru tanı koymanın tek yolu hastaya biyopsi yapmaktır. Fakat diğer organlarda her zaman çekilen bölümlerde şüphelenilen alanlar vardır ve o alanlardan bir parça alınabilmektedir. Prostatta ise diğer organlar gibi görüntü almak çok zordur. İkinci önemli nokta ise pratik olarak prostat biyopsisinin ultrason altında yapabilmesidir. MR veya tomografi altında yapmak çok zor olabilmektedir, MR altında biyopsi yapıldığı zaman sadece belirli noktadan biyopsi alınabilmektedir.  Klasik prostat biyopsisi artık yerini teknolojinin en üst seviye çıktığı füzyon biyopsiye bırakmaya başlamıştır. Klasik biyopsi yapılan hastadaki agresif kanserler atlanabilirken füzyon biyopsi ile hastadaki agresif kanserler belirlenerek doğru tedavi yapılabilmektedir. Hastalara prostat biyopsisi öncesi multiparametrik prostat MR’ı çekilmektedir. MR’daki görüntülerden prostat kanseri açısından şüpheli alanlar belirlenerek MR görüntüleri üzerinde işaretlenir. İkinci aşamada hasta uyutularak hastanın makatına ultrason probu yerleştirilir. Eski tipten farklı olarak yeni tip bu cihazlar ultrason görüntüleri ile MR görüntülerini üst üste getirmektedir. Normalde ultrason ile seçilemeyen prostat kanseri alanları bu sayede görünür hale gelmektedir. Prostat biyopsisi “rastgele değil” özellikle prostat kanseri açısından riskli alanlardan alınmaktadır. Bu yöntemde başta agresif seyirli (hızlı ilerleyen) kanser olmak üzere tüm prostat kanserleri daha yüksek oranda belirlenebilmektedir.

PROSTAT BİYOPSİSİ NEDİR?

Prostat biyopsisi, prostattan özel bir iğne ile bir parça alma işlemidir. Her ne kadar günümüzde teknoloji çok ileri noktalara gelse de; prostat kanseri tanısı halen prostat biyopsisi ile konulmaktadır. Biyopsi ile alınan prostat dokusu özel boyalarla işlem gördükten sonra mikroskop altında incelenir. Bunun sonucunda patoloji uzmanı, hastanın prostat kanseri olup olmadığını üroloji uzmanına rapor eder.

PROSTAT BİYOPSİSİ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Günümüzde prostat biyopsisi mutlaka öncesinde prostat MR’ı çekilerek, MR’da saptanan şüpheli alanlara yönelik yapılmaktadır. Prostat biyopsisi günümüzde 2 ana gruba ayrılmaktadır. Bunlar klasik prostat biyopsisi ve füzyon prostat biyopsisidir.

Klasik prostat biyopsisi (eski tip):

Bu tip prostat biyopsisi ülkemizde irili ufaklı hemen her hastanede, genellikle üroloji uzmanı tarafından yapılan bir biyopsi çeşididir. Bu prostat biyopsi tekniğinde “sadece transrektal ultrasonografi” kullanılır (hastaya prostat biyopsisi öncesi MR incelemesi yapılmaz). Üroloji uzmanı, hastanın makatına ultrason probunu yerleştirir; ultrason cihazı prostat içinde kanser şüphesi taşıyan alanları göremez; sadece prostatın önü, arkası neresi; prostatın periferik zonu (kabuk kısmı) neresi onu gösterir. Üroloji uzmanı klasik prostat biyopsisi yaparken prostatın çeşitli yerlerinden “RASTGELE” genellikle toplam 12 parça alarak inceleme yapmaktadır.

Füzyon prostat biyopsisi (yeni tip):

Özellikle agresif prostat kanserini atlamadan belirleyen füzyon prostat biyopsisi şu an ülkemizde başta Memorial Hastaneleri olmak üzere sayılı noktalarda yapılmaktadır. Hastalara prostat biyopsisi öncesi multiparametrik prostat MR’ı çekilmektedir. MR’daki görüntülerden prostat kanseri açısından şüpheli alanlar belirlenerek MR görüntüleri üzerinde işaretlenir. İkinci aşamada hasta uyutularak hastanın makatına ultrason probu yerleştirilir. Eski tipten farklı olarak yeni tip bu cihazlar ultrason görüntüleri ile MR görüntülerini üst üste getirmektedir. Normalde ultrason ile seçilemeyen prostat kanseri alanları bu sayede görünür hale gelmektedir. Prostat biyopsisi “rastgele değil” özellikle prostat kanseri açısından riskli alanlardan alınmaktadır. Bu yöntemde başta agresif seyirli (hızlı ilerleyen) kanser olmak üzere tüm prostat kanserleri daha yüksek oranda belirlenebilmektedir.

FÜZYON PROSTAT BİYOPSİ NASIL UYGULANIR?

Memorial Hastaneleri’nde prostat biyopsisi girişimsel radyoloji uzmanı tarafından yapılmaktadır. Hastanın prostat biyopsisi sırasında herhangi bir ağrı hissetmemesi ve işlem sırasında hareket etmemesi için prostat biyopsisini sedasyon altında yapılmaktadır.

Prostat biyopsisi öncesi mutlaka hastanın prostatını multiparametrik MR yaparak inceleniyor. Prostat MR’ları konusunda üst düzey tecrübeye sahip, kendini bu konuda geliştirmiş olan radyoloji uzmanımız; MR görüntüleri üzerinde kanser açısından şüpheli alanları işaretledikten sonra; işaretlenmiş bu görüntüler prostat biyopsi cihazımızın sistemine yüklenmektedir.

Prostat biyopsisi 2 yolla yapılır:

Her iki yolla da makattan kalın bağırsağa bir ultrason probu sokulur ve prostat sınırları belirlenir. Eğer prostat parçası alacağımız iğneyi makattan sokup; kalın bağırsağı delerek prostattan parça alınırsa buna “transrektal prostat biyopsisi” denir. İğne kalın bağırsağı delip prostata ulaştığı için bu tip prostat biyopsisi sonrası hastalarda nadir de olsa enfeksiyon gelişme riski vardır.

1-Transrektal prostat biyopsi: Bu yöntemde genellikle  hasta sola dönük yan yatar şekilde dizler karına doğru çekili pozisyonunda yapılır. Numune alınmadan önce prostat bezinin çevresine bir lokal anestetik madde enjekte edilebilir. Transrektal ultrason genellikle iğneyi doğru noktaya yönlendirmek için kullanılır. İğne hızlıca prostat bezine girer ve bir doku örneğini çıkarır. Prostatın farklı bölgelerinden ortalama 10-12 örnek alınır. Transrektal  prostat biyopsi yaklaşık 20-30 dakika sürer.

2- Perine yoluyla (transperineal biyopsi): Transperineal biyopsi, transrektal biyopsi kadar sık kullanılmaz. Dizlerinin bükülmüş halde yan tarafa ya da  sırt üstü yatarak yapılır. Genel veya lokal anestezi altında yapılabilir. Biyopsi alanındaki cildiniz steril bir solüsyon ile temizlenir. Çevresi steril bir bezle kaplıdır. Transrektal ultrason genellikle iğneyi doğru noktaya yönlendirmek için kullanılır. Doktorunuz prostat bezini tutmak için rektuma parmağını yerleştirir. Ardından iğne perineden prostat bezine sokulur. Bir doku örneği toplamak için, iğne yavaşça döndürülür ve dışarı çekilir. Biyopsi genellikle yaklaşık 30 dakika sürer.