Son Güncellenme Tarihi: 18/02/2023
Kurumumuzun anlaşmalı olduğu ile Özel Viromed Laboratuvarlarında tüm hematoloji tetkikleri yapılmaktadır.
Başlıca hematoloji tetkikleri; hemogram, sedimantasyon ve koagülasyon testleridir.
Oral antikoagülan kullanımı, K vitamini eksikliği, FVII eksikliği, erken dönem karaciğer fonksiyon bozukluğu gibi durumlarda protrombin zamanında artış gözlemlenir.
MCV testi, klinik incelemeler ve tanısal yaklaşımlar açısından en yararlı eritrosit indeksidir.
MHC testi, genelde MCV testi ile paralellik gösteren ancak klinik yararı daha kısıtlı olan bir eritrosit indeksidir.
Koagülasyon testi, kanın pıhtılaşma sisteminin çalışmasını göstermektedir. En çok kullanılan koagülasyon testleri APTT, PT ve TT’dir. Bu testlerin sonuçlarının hangi durumlarda yüksek, hangi durumlarda düşük çıktığına aşağıdaki bilgilerden ulaşabilirsiniz.
Hemogram testi, biyokimya kan tahlillerine göre farklı parametrelerle çalışan bir kan sayımı tetkikidir. Hemogram tetkik sonucunda karşınıza çıkan parametreleri yorumlamada işinize yarayacak açıklamaları aşağıda bulabilirsiniz.
Sedimantasyon testi, otoimmun hastalıkların ve hematolojik malignitelerde görülen sistemik enfeksiyonların teşhis, tedavi ve hastalık aktivitelerinin takibi için yapılır.
Trombosit sayım testinde gözlemlenen azalmalar aşağıdaki sebeplerden kaynaklı olabilir;
İmmünolojik sebepler (ITP, enfeksiyon, SLE ve ilaç kullanımı),
İmmünolojik olmayan sebepler (DİC, TTP, HÜS, enfeksiyon ve yapay kalp kapağı),
Artmış yıkıma bağlı konjenital ve edinsel nedenler (ilaçlar, toksik maddeler, enfeksiyonlar, lösemi, radyasyon, aplastik anemi)
RDW bir hemogram parametresidir. Kırmızı küre hacim dağılımının varyasyon katsayısı RDW’dir. Bu katsayının %14’ün üzerinde olması patolojik olarak sıkıntılı kabul edilir yani hastalık yapıcı olarak değerlendirilir. RDW parametresindeki artış, dengeli beslenmemeye bağlı ortaya çıkan anemilerde ve demir eksikliği anemisinde ilk bulgu olarak değerlendirilir. Bu parametre, Talasemi taşıyıcılığı ve demir eksikliği anemisi tanısında da kullanılmaktadır.
Retikülosit sayımı farklı hastalıkların tanı ve takibinde kullanılan bir parametredir. Retikülosit sayısının düşük olması, aplastik anemiye; düşük ve normal değerler arasında seyretmesi aplastik krize, kronik hastalıklara ve demir eksikliğine; düşük ve normal arasında bir değerde çıkması Talasemi hastalığına; yüksek miktarda bulunması hemolitik anemiye işaret eder.
MCHC testi sonuçlarında, demir eksikliği ve diğer mikrositer anemiler durumlarında bir düşüklük söz konusu olur. Fakat, kandaki bu değişiklik geç dönemlerde ortaya çıkmaktadır. MCHC değerinin yüksek olması, çoğunlukla herediter sferositoz adlı kan hastalığına işaret etmektedir.
APTT düşüklüğünün gözlemlendiği durumlar; stres, egzersizler, cerrahi operasyonlar, gebelik, yeni derin ven trombozu, protrombotik olaylar ve steroid östrojen tedavisidir.
APTT yüksekliğinin gözlemlendiği durumlar ise; FXII, FXI, FIX, karaciğer hastalıklarında uygulanan standart heparin tedavisi, yaygın damar içi pıhtılaşma, kontakt faktörlerin eksikliği, hemofili ve Von Willebrand hastalığıdır.